22 Haziran 2010 Salı

Mösyö Avery Bradley



Draft gecesine yaklaştıkça, workout’larda beğenilmesi muhtemel özelliklere sahip bir adam olarak, piyasasının yükselmesini beklediğim bir adam Bradley. Her ne kadar John Wall draft’ı olsa da 2010, guard konusunda oldukça sığ. Hele geçen seneyle karşılaştırılırsa. Bu yüzden gizli bir ilginin olacağını seziyorum üzerinde workout’lar boyunca. Bradley’i izlemeye başladığınızda sizi etkileyecek en büyük özelliği şüphesiz atletizmi. John Wall’un bile altında kalmayan bir atletizm bu, bana güvenin. Bunu tatmin edici wingspan’i ve savunma azmiyle birleştirirseniz, ortaya işlenebilir bir savunmacı potansiyeli çıkıyor. Buna biraz da dış şut eklerseniz, ilk paragrafta demek istediklerimi çok daha iyi anlayabilirsiniz. İyi bir workout ona lotaryada dahi yer açabilir ve açıkçası bu özelliklere sahip bir oyuncuyu ne olursa olsun düşünürdüm ben takımıma. Taraftarın seveceği, sapıtmadığı takdirde keyif veren bir oyuncu.

Önündeki en büyük soru işareti, yıllardır bitmek bilmeyen kombo guard tartışması elbette. Her pass-first olmayan, skorer ve 1-2 arası gidip gelen kombo guard müessesesi için benzer yazılar yazılır, eleştiriler yapılır, ortada kalınır. Elbette boşa yapılan bir tartışma değildir bu, bahsedilen oyuncuların genellikle yetenekli adamlar olduğunu göz önüne alırsak bu yeteneklerini doğru rollere uygun şekilde yontmaları gerekmektedir. İdeal bir dünyada elbette takım arkadaşlarını daha iyi gösteren, eski tip oyun kurucuları düşler herkes ama profesyonel basketbolun gittiği çizgiyi gözönüne alırsak bu tip yeteneklerin sık ortaya çıkmadığı bariz, bu yüzden bu tip oyuncuların doğru yönlendirmelerle zaaflarının giderilmesi ve güçlü noktalarının ön plana çıkarılması şart. İlk turun sonunda seçilen Dallas’lı Beaubois ve Spurs’lü Hill güzel örnekler. Aynı durum bu sınıfın bir diğer benzer oyuncusu Willie Warren için de geçerli. Yine de pas yeteneğini geliştirmesi olmazsa olmaz bana göre, çünkü her ne kadar skorer bir guard olsa da, daha sert bir rekabetin olduğu bir ligde oyununu boyutlandırmalı. Bu yüzden biraz güçlenmesi şart. Vasatın üzerindeki şutuna rağmen serbest atış yüzdesi çok çirkin, bu yaz belli bir seviyeye çıkarmalı yüzdesini ilk iş olarak. Sezonu çok kötü bitirdi, turnuvada daha ilk maçta Wake Forest’a son saniye baketiyle yenildiler ve Bradley, Ishmael Smith’e karşı ezildi o maçta. (Ishmael demek çok zevkli bu arada, deneyin, kendi kendime Ishmael diyorum şu an.)

Bradley’i ilk kez geçen sene Nike Hoop Summit’te izlemiştim. O maçta ABD’nin generali tartışmasız John Wall’du ama göze çarpan diğer iki adam da Xavier Henry ve Avery Bradley idi. Lisede de zaten oldukça bilinen ve saygı gören bir skorerdi. Texas’ta Doğuş Balbay’la beraber oynadılar ama çok iyi olarak adlandırmazdım onun için bu sezonu. Texas’ı seçmesinin sebebi ise TJ Ford’u neredeyse idolize edecek kadar sevmesi. Yanılmadınız, TJ Ford. Onu bu kadar seven bir diğer ismin sevimli hayalet Alim Karasu olduğunu hatırlatmak isterim. Liselerarası bir nevi All-Star maçı olan McDonald’s organizasyonunda smaç şampiyonu olması, atletizmi hakkında bir ipucu veriyor aslında. Şans bulması halinde NBATV’de Top 10’lerde izlememiz muhtemel Bradley’i. Savunmaya olan bağlılığı ve atletik yetenekleriyle ligde tutunacağına inanıyorum. Tavanının 13’ten Toronto olabileceğini sanıyorum. Aksi halde 18’den Miami veya 24’ten Atlanta’ya kalması halinde mutlaka düşünülecektir bu sıralarda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder